Pazar, Mart 08, 2009

Ekonomi yazarlığı ciddi bir iş değil midir?

Hayır değildir. Öyle olsaydı, iddialı biçimde yeni çıkan bir gazetede kendisine köşe verilen bir yazar şöyle yazmazdı;
“Dün ABD Merkez Bankası'nın (FED) bilançosuna baktım. Bu bankanın bilançosu bir yıl önce 800 milyar dolar iken, bugün 2.3 trilyon dolara çıkmış. FED bu kaynağı nasıl buldu? Büyük bir kısmı ABD Hazinesi'nin yıllık yüzde 2 faizle 10 yıllık tahvil satmasıyla sağlandı. Bu parayı ABD Hazinesi nereden buluyor? Paralarını ne yapacağını bilemeyen petrol zengini ülkelerden. ..."
Yavuz Semerci'den bahsediyoruz. Bu yazının neresi tuhaf diyebilirsiniz.
Hemen anlatalım:
1. "Dün ABD Merkez Bankası'nın (FED) bilançosuna baktım" dediğine göre, görebileceği Fed bilançosu 4 mart tarihli bilançosudur. Bu bilançoya bakan ne görür? Şunu görür:
"Reserve Bank credit: 1,891,437"
Yani 1.9 trilyon dolar. Neymiş? 2.3 trilyon değil.
Peki gün kayması sözkonusu olabilir mi? Hayır.
Fed'in piyasaya verdiği para aralık 2008'de 2.2 trilyon dolara çıkmıştı.
Sonuç: Yavuz Semerci palavra atarak yazımış.
Ne baktığı doğru, ne de baktım dediği sayı doğru.
2. Fed 'bu parayı bulmaz'. Fed bir ticari banka değildir. Para basma yetkisi ve gücü olan bir kurumdur. Bankalardan teminat alır, parayı basar. ABD Hazinesinin parayı borçlanıp sanki Fed'e vermiş gibi bir hikaye anlatıyor. O da doğru değil. ABD hazinesi, borçlanıyor çünkü bütçe açığı var. Alıp da Fed'de mevduat yapmak için borçlanmıyor.
Neyse...Bu neyin kanıtıdır?
Türkiye'de bilgi sahibi olmadan da, doğru sayılara dayanmadan da yazı yazarsınız, bazı patronlar da size para öderler.

Hiç yorum yok: