Perşembe, Haziran 25, 2009

Vatandaş ne ister?

İşler eskisi gibi değil. Mektup yazmak falan kalmadı artık. Tüm iletişim kanalları açık. İsteyen Başbakana mesajını iletebiliyor. Bakın Konya'dan Başbakan'a mesaj yollayanlar ne istemişler?
-Köy ve yayla yollarımızı yaptırın.
-Sokak lambalarımız yanmıyor
-Başbakanımıza mektup verdim okudu mu? neden cevap vermiyor?
-Uyuşturucu kullanıyorum madde bağımlısıyım beni kurtarın.
-TOKİ kura çekiminde hile yapılıyor.
-Cep telefonuma çok reklam geliyor rahatsız ediyor önlem alın.
-Piyasada porno Cd'leri satılıyor toplatın.
-İl Sosyal İşler müdürlüğü bakım ücretimi kesti tekrar bağlatın.
-İnternet kafeleri kapatın çocuklarımızın ahlakını bozuyor.
-Havaalanlarındaki otoparklar çok para alıyorlar.
-Dedemin mezarını devlet olarak yaptırın.

Kredi kartının neredeyse devletin sağladığı sosyal dayanışma kartına dönüştüğü bir ülkede, yukarıdaki istekler 'oldu canım, hemen' dedirtiyor doğrusu...

Pazar, Haziran 21, 2009

İşyerinde dedikoduya fren nasıl yaptırılır?


"Ağzınızdan “başkasının iş yapışı ve davranışları” konusunda çıkan her cümleden sonra karşılıklı yüzleşeceğinizi bilirseniz, 'gerçeği, sadece gerçeği' söylemeyi öğreniverirsiniz."

Uğur Özmen, iş ve yönetim konularını ele aldığı eğlenceli blogunda, "dedikodu yerine sadece iş geliştirmeye yönelik enerji sarfiyatı nasıl yaratılır?" sorusunu yanıtlıyor.

Salı, Haziran 16, 2009

Mahalle bakkalları neden kazıkçıdır?

Ekonomiturk'de Barış'ın bu sorusuna aşağıdaki yanıtı bıraktım:

Mahalle bakkalları neden kazıkçıdır?
Kazıkçıdır; çünkü, veresiye satar. Yani çoğunlukla nakit ödeme karşılığı değil, kredili satış. Bir nevi açık kredi hesabına borç kaydı yapar.Bakkallar müşterilerini tanır.Bu bir nevi tefeci kredi borçlusu ilişkisidir. Alacağını tahsil edememe riski de yüksektir.Bu nedenle, bu risk primini sattığı malın fiyatına yedirir. Böylece risk primini ya da 'kazığı' herkese paylaştırır!Durum budur!