Gazetede ne zaman bir 'dolandırılma' haberi okusam, aklıma gelen hep şu olur: "Acaba, yoldan çıkan gerçekte kim?"
Yine bu haberlerden biri Hürriyet'te çıktı: Gana'dan çıkıp Türkiye'ye, orada da Ayvalık'a gelen kişiler, burada bir kasabın 'canını yakmışlardı'!
Bakın portreye ilginç bir özellik de eşlik ediyor: Ayvalık'ta kasaplık yapan H.U., yaklaşan yerel seçimlerde belediye başkan adayı olmak için hazırlanıyormuş!
Olay şöyle gelişiyor....
Gana Konsolosluğu’nda çalıştıkları söyleyen iki kişi, kasap H.U.'yu buluyorlar. Siyah kağıt parçalarını gösterip, kendilerine Amerika’nın para yardımı yaptığını ancak belli olmasın diye paraları siyah kağıt parçaları görünümde gönderdiğini söylüyorlar. ABD konsolosluğundan alacakları bir sıvı ile bunları dolara döndüreceklerini söyleyip, yanlarında getirdikler sıvı ile deneme yapıp siyah kağıt parçalarının dolara dönüştüğünü gösteriyorlar!
"Ne kadar para verirsem, bir hafta içinde iki katını geri ödeyeceklerdi..."
İşte olayın özü bu sözlerde gizli...
Ganalı iki kişiye şimdiye değin 600 bin TL kaptırmış kasap H.U.
Şu soruyu tekrar soralım: Dolandırıcılık nereden besleniyor?
Yanıt açık: İnsanların içindeki 'kısa sürede çok zengin olma hırsından' tabii ki.
Dolandırıcıların yaptığı, bu hırsı 'keşfedip', ortaya çıkarmak değil mi?
Ayvalık gibi bir kasabada, kısa yoldan zengin olmak için 600 bin TL para çıkaran 'simyacı' bir kasabın öyküsü bu işte...
1 yorum:
inanamıyorum film gibi dolandırmışlar adamı, baylırım dolandırıcılık hikayelerine:)
Yorum Gönder